
Özgürlüğün en zor
tarafı karar verme zorunluluğudur. Başkalarının doğruları ile hareket etmek
onların yolundan yürümek her zaman daha kolay gibi. En azından ben de herkes
gibi yaptım diyebilir insan. Uyum içinde kendini bir süre daha güvencede
hissedebilir. Sorumluluk taşımaya da pek gerek kalmaz. Sanırım birçok insan
böyle yaşıyor. Sonra birden özel hayatımızla ilgili kritik bir durum yaşıyoruz
ve karar vermek gerekiyor.
´Evet´ dersem bir dolu şey geliyor başıma, ´hayır´ dersem
kapkara bir dünya ve boşluk mesela.
"Aslında böyle yapmamam gerek ama yapmazsam huzur
bulamıyorum, müthiş bir kararsızlık - nedir bu bilmece, bu çıkmaz?"
Kendimizi yargılamak yararsız
Bir de üstüne kendimizi yargılamamız başlar. "Of, niye
böyleyim, niye bilemiyorum nasıl karar vermem gerektiğini, aptal mıyım, neyim
eksik?" "Başkaları nasıl karar veriyor, hiç can çekişmeden benim
gibi? Niye cesaret edemiyorum", vs. vs.
Arkadaşlara, güvendiğimiz kişilere sorarız çaresiz kalınca
"Sen olsan ne yapardın", ben bir türlü karar veremiyorum"
şeklinde. Onlar da canı gönülden, anlatırlar, nasihatlar, örnekler verirler,
kendi hayatlarından, ata sözlerinden, geçmişten, onun bunun başına gelenden.
Evet, doğru, siz de biliyorsunuzdur bunları, çok kereler
düşünmüşünüzdür aynı şeyleri. Ama yine de tuhaftır içiniz - rahat değildir. Hak
da verirsiniz onlara ama niye o kararı öylesine vermek doğal gelmez, kolay
gelmez sizi rahatlatmaz! "Herkes için doğru olan benim için de doğru mu?
Benim doğrumu bulmam için benim karar vermem gerekmez mi?"
Karar vermekten korkmayın!
Kararlarımız yaşantımızın kaçınılmaz parçaları. Sorumluluk
taşıdığımız sürece verdiğimiz kararlar ile ister istemez hayatımızı belirli
yollara yönlendiriyoruz.
İnsanların karar vermede karşılaştıkları en büyük sorun
sonradan pişman olmamak ve yanlış bir şey yapmamak için kendilerini doğru karar
vermeye zorlamaları oluyor.
İşte ben o yanlış karar kısmında durmanızı istiyorum. Kime
göre yanlış olabilir kararınız? Evet bir sürü insan "Ayol çıldırdın
mı?" diyebilir. Sebep, onların böyle bir karar almayacaklarıdır. Olabilir.
Ama onlar siz değilsiniz. Sizin yaşamınız boyunca edindiğiniz deneyimler, sizin
gereksinmeleriniz, sizi böyle bir karara itiyor olabilir. Ve bu sizin
gelişiminiz için çok önemli bir yol olabilir. Diğerleri buralara gelmemiş
olabilir, böylelikle sizin daha yaşamanız gereken yeni duygulara, yeni olaylara
yeni deneyimlere şans vermeniz şart. Diyelim ki yanlış bir karar verdiniz. Hani
o en korktuğunuz şey başınıza geldi. Bu ne ifade eder? Çok basit: Kendinizi
daha yakından tanımanızı, tecrübe edinmenizi ve en önemlisi yeni sonucun, sizi
yeni çözümler aramanız için zorlamasını. Evet en kötü ihtimaliniz.
Ben böyle istedim, ben sonuçlarına katlandım, ben her türlü
duyguyu, aşk, sevinç, korku, umutsuzluk, acı, başarı, güven; evet hepsini
yaşadım. Ben yaşadım diyebilmek!
Yanlış yapmaktan korkmayın
Sorumluluğu üstlenip, ne olursa olsun bir çözüm
bulabileceğinize inanıp kendinize "Ben becerebiliyorum" diyebilme
şansını verin.
Eğer karar verememe sürecinde çok bunalırsanız, en azından
"Bugün karar vermeyeceğim, yarın karar vereceğim" diye karar verin!
Bir takım yeni zorluklara çözüm bulmak zorunda kalmanız,
bunları mecburen çözmeniz ve başarı sağlamanız gerecek ve bu da sonuçta sizi
daha güvenli ve mutlu bir insan yapacaktır.Kaynak:www.zeded.com
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder